Varlık #9649 "Aykırı"

ORİON KOALİSYONU

VARLIK #9649

“AYKIRI”

Varlık: O-9649 “Aykırı”

Sınıflandırma: Sirius

Seviye: 5

Açıklama: O-9649 HighStale savaşı sonrası ele geçirilmiş, WeyTech A.Ş ürünü, toksin motorlu iç sisteme sahip bir işçi robotudur. 1,86 cm ve 90 kg ağırlığında olan 9649 normal işçi robotlarının aksine ağır silahlandırılmış ve seviye-6 kevlar zırh ile donatılmıştır. 9649 16/03/2011 tarihinde Türkiye yakınlarında bir depoda emisyon sinyalinin bilinmeyen bir nedenden ötürü çalıştırılması ile Orion tarafından bulunmuş ve olaya şahit olan yerli halk O-X49 gazı ile hafızaları silinmiştir. Karargâh-13’e getirilen 9649 yapılan karbon-alaşım testlerinde kendisini her duruma adapte ettiğini ve güç tasarrufunda kaldığını gösterdi. Yapılan araştırmalar ve WeyTech A.Ş yapılan davalar sonucunda 9649’un toksin motorunun kullandığı yakıtın günümüzde yasaklanmış olan kanser ilacı “Adrenotoksin” olduğunu göstermiştir. Raporlar toplanıp bu gizli dosyada toplanılmıştır.

Saklama Prosedürleri: O-9649, 60 cm kalınlığında polikarbon yapıda bir hücrede herhangi bir metalden uzakta tutulmalıdır. Personel giriş izni olmadan hücresine girmemelidir. Sentinel sınıfı koruma hümanoidler ise metal yapıda olmamalıdır. Hücre ana bölgeden 5 km uzakta bir ormanda koruma altındadır.

Saha Ajanı “Alekseyevich”in raporu

Tarih: 11/04/2011

Rutin saha kontrolünden çıkıp eve gitmek için minibüsü bekledim daha sonra vazgeçip eve yürümeye başladım. Akşam 20.39 saatlerinde apartmana vardım. Kapıyı açmadan PDA’ya bildirim geldi. Normal şartlarda o saatte bildirim gelmeyeceği için hızlıca apartmana oradan da bodruma daldım. Işıklar kapandıktan sonra PDA’yı gizlice açtım ve mesajlara baktım. Yakınlarda gözüken ve stabil duran bir emisyon sinyaliydi. Silahımı elime alıp fenerini açtığımda emisyon sinyalinin kaynağını tam karşımda gördüm. Yerde öylece oturuyordu. Silahıma davranıp yavaşça ona yaklaştım. Vücudundan bir tek emisyon sinyalinin cızırtısı duyuluyordu. Yavaşça uzanıp sinyali kapattım ve o hırıltıyı duyunca geriye zıpladım. Kendimi riske atmak istemedim ve sonunda Orion’u aradım.

Robotik Rapor #1

Hazırlayan: Prof. Melis Özcan

9649 benim bir nevi ilk iş günümde geldi. Orion'da ikinci günümde beni bu göreve atadılar. Altımdaki beş kişilik ekiple enkazı almak için hangara oradan da robotik rapor için merkeze gittik. Robotik rapor elimize iki gün sonra geçti. 1894 yapımı WeyTech A.Ş ürünü bir işçi robotu olduğu doğrulanmıştı. Tek çözemediğimiz neden bu kadar silaha ve değişik bir iç motora sahip olduğuydu. Ekipçe alınan karar içini açmamız ve tersine mühendislik yapılmasıydı fakat Koalisyon onu çalıştırmamızı istedi. İlk emri dinlemeyip incelemeye devam ettik. Yapımı zamanının ötesindeydi. Günümüz robotlarında bulunan hiçbir destek birimi olmadan koşabiliyor, tırmanabiliyor veya yüzebiliyordu. Gizli kompartımanlarında bir sürü silah bulduk ve incelenmesi için balistiğe gönderdik. Servoları ilk günkü gibi temiz ve sağlamdı. Alıcıları ise zarar görmüştü. Motoru ise diğerlerine göre farklıydı, 1894 yapımı olan tüm robotlar buharla çalışırken buradaki enkazımız bir çeşit kimyevi sıvıyla çalışıyordu. Binlerce denemenin ardından sıvının Adrenotoksin olduğu ortaya çıktı. İçinden bine yakın kurşunu çıkardıktan sonra çalıştırmak için Seviye – 6 sorgu odasına götürdük. Sıvıyı motorun içine döktük ve bekledik. İlk deneme başarısız olunca hepsini dökme kararı aldık ve bir kerede hepsini motora boşalttık. Büyük bir gürleme ile 9649 çalıştı ve odadaki tüm metalleri yerinden sökmeye başladı. Alarmla birlikte gelen ekipler 9649’u geçici olarak kapattı. Bana göre gürleyen şey motor değil içinde saklı bir şeydi, bir çığlık gibi.

Girdi #1

Robotik rapordan sonra bunu yazma kararı aldım. Sorgu odasındaki olaydan sonra 9649’dan sesler gelmeye başladı. Duvarlara da vurmaya başlayınca küçük bir gardiyan topluluğu ve bir Sentinel ile odaya gittik. 9649 sandalyeden düşmüş duvara vurmaya devam ediyordu. Cızırtılar ve yamulma sesleri kulaklarımızı acıtıyordu. Sentinel önden gidip 9649’u sandalyeye oturttu ve omuzlarından kavradı. Herkes geride dururken bana nereden geldiğini bilmediğim bir deli cesaretiyle ona yaklaştım. Karşısındaki sandalyeye oturdum. Konuşamadım sadece onu dürttüm. Yüzünün olmadığını sanıyorduk ta ki iki büyük siyah yuvarlakların ortasında birer kırmızı nokta belirene kadar.

Ses Kaydı #1

Kaydı Alan: Prof. Melis Özcan

Kişiler: Prof. Melis Özcan, O-9649

            “Sıvıyı döküyorum.”

-Gürleme tekrar duyulur.-

            “Burada mısın?”

-cızırtılar ve servoların sesleri duyulur. Doktor bir adım yaklaşır.-

            “B-buradayım.”

-Doktor kendini geriye atar. Sandalyenin arkasına geçer.-

            “Konuşabiliyorsun. İnanamıyorum konuşabiliyorsun! Canlı bir şey misin sen? İçinde neden farklı bir motor var, dilimizi nereden biliyorsun. Neden…”

            “Ö-önce, m-m-m metal. B-bolca m-metal.”

-9649 tekrar kapanır. Doktor bir yığın hurdayla geri gelir.-

            “Konuşuyor yetmiyor dilimizde biliyor. Ne tür bir şey elime geldi. Onu çalıştırdık. Hem de elimize yüzümüze bulaştırmadan.”

-Hurdayı 9649’un kucağına bırakan doktor hızla sandalyenin arkasına geçer. Hurdalar bir anda sıvılaşır ve 9649’un vücuduna girer.-

            “Sıvıyı dökmeden yapabildi bunları. Her geçen saniye gelişiyor, hayati ihtiyaçları yok sayıyor.”

-9649’un gözleri tekrar açılır, vücudunu kontrol edemez fakat tekrardan konuşabilir.-

            “Tekrardan buradayım doktor. Neredeyim ben? Neden hareket edemiyorum.”

            “Hangi yılda olduğunu biliyor musun? Ya da en son neredeydin.”

            “En son bıraktığımda yıl 2011 idi. Kendimi bir inşaatın içine bırakmıştım. Bir dostum vardı. A-a-alek… Ah, hatırlamıyorum. Üstümdeki onun sinyaliydi. Açık mı bıraktım?”

            “Sonradan açılmış. Şu an 2022’desin. İnşa edilen binadan kilometrelerce uzakta. Bir ismin var mı? Arkadaşın sana nasıl hitap ediyordu?”

            “Beni tanımıyor musun doktor? Hiç Aykırı hikâyesini okumadın mı?”

            “İmkânsız! Yıllar önce suya gömüldü. HighStale’ın nehirlerinden birine bırakıldı.”

            “İşte buradayım doktor. Victor Bennark, kanlı canlı karşında!”

            “Hayır, sen değilsin. Sentinel! Sentinel, Kapat şu makineyi.” 

-Sentinel ağır adımlarla 9649’u besleyen boruyu tek bir harekette keser. Doktor kaydı burada bitirir.-

Girdi#2

Son sonuçları ve kaydı Orion’a göndermedim. Elimdeki verileri kendim incelemeden bir harekete kalkışamam. Bugün yapılacak olan toplantıda yalan yeteneğime güvenip, incelemeye devam etmelerini isteyeceğim. O zamana kadar kendi verilerimle oynayıp arka hikâyesini çözeceğim. Güncelleme: Ses kaydında dediği aykırı hikâyesi gerçekten doğruymuş. Arşivden bir tanıdık bana onun hakkında tüm dosyaları buldu ve hepsi doğru çıktı. Şimdi durumu Orion’a bildirme zamanı!

Girdi#3

Orion ilk defa benim tarafımda karar verdi. Bugün 9649’un içini açıyoruz. Önce X-Ray görüntülerini daha sonrada Sentinel yardımı ile içini açıyoruz. Kolay gibi gözükse bile 9649, acıyı hissedebilen bir makine. İşin ortasında uyanacağına eminim.

İnceleme Raporu #1

Hazırlayan: Prof. Melis Özcan

Düşündüğüm gibi otopsinin ortasına uyandı. Onu yatıştırmaktansa Sentinel 9649’un ağzını ve kafasını bağladı ve pençesiyle sabitledi. Bizde işimize döndük. İlk aşamada tüm ekip sadece bakakaldık. Metallerin arasından sarkan vücut parçaları bizi taş kesmişti. Dikkatli bir şekilde tüm parçaları çıkardık ve masada birleştirdik. Teknoloji sağ olsun anatomiyi bu kadar kolay bir şekilde halledebildik. İki ayrı masada iki ayrı beden vardı, etten ve metalden. Metal parça raporlarda yazan tanıma uyuyordu fakat çıkardığımız sinir sistemi, omurilik ve beyin hesapta yoktu. Bütün canlı parçaları bir cyro-tank’a doldurduk ve çalışmalara devam ettik. Metal aksamları ve silahları tamamen temizdi. Dış kabuğuna nazaran silahlar hâlâ çalışır durumdaydı. Balistik bunlarla iyi eğlenecekler buna eminim. Metal aksamda ilk gördüğüm ahtapot kollarını ve sıvı metal motorunu aradım ama bulamadım. Gizli kompartımanlarda da yoktu. Cyro-Tank’ta duran canlı parçaların raporu ise ertesi sabah elimize ulaştı. Parçalar cidden Victor Bennark’a aitti buradaki anomali hâlâ hayatta olması değil canlı parçaların metal akşamlarla uyumlu bir şekilde çalışması ve önceden aradığım sıvı metal motorunun ve ahtapot kollarının aslında kablo ve damar karışımı bir beyinden gelmesiydi. Parçaları tekrar birleştirip yarınki duruşmada 9649’un durumu kararlaştırılacak. O zamana kadar kaldığı hücreye geri dönecek.

Ses Kaydı #2

Kaydı Alan: Prof. Melis Özcan

Kişiler: Melis,9649 “Victor”

            “Adrenotoksin akımını başlat.”

-Cızırtıyla çalışan Sentinel 9649’a bir metal saplar-

            “Beni ikiye ayırdınız.”

            “İnan bana bende istemedim ama sen, ah sen Victor bizim için bulunmaz bir nimetsin. Koalisyon ’un kolayca vazgeçmeyeceği bir birimsin sen.”

            “Beni.İkiye.Ayırdınız.”

            “Parçaların, çalışma prensibin, alaşımların daha sayamadığım binlerce sistemin Dünyayı değiştirmek için kullanabiliriz. Sadece senden bu iş için donör olmanı istiyorum.”

            “Bu parçaları almak için çok emek harcadım, dostlarımı kaybettim. Uğruna savaştığım amacımı yarıda bıraktım.”

            “HighStale hâlâ burada. Amacını tamamladın. Makineler özgür bir şekilde yaşıyor.”

            “Hayır, hayır yanılıyorsun. Bizim bir prometheus’umuz vardı. Sabine onu aldı. Şu anda herhangi bir WeyTech fabrikasında saklanıyor olabilir hatta burada bile olabilir.”

            “Antik Yunan’daki Prometheus’u kastetmiyorsun değil mi?”

            “Bende seni zeki sanırdım. Hayır tabiiki. Prometheus bizim gibi makineler arasındaki konuşmayı çözümleyebilen bir Enigma makinesi. Savaşta kullanamadığım birçok silah var hepsi rastgele yerlere gömüldü veya taşındı. Prometheus o yerleri çözümleyip bulabilir.”

            “Dur ne silahı? İşler neden bir anda ciddileşti.”

            “Bana üstünü getir. Amirini falan getir.”

            “Bugün sadece ben varım. Kimse seninle konuştuğumu bilmiyor.”

            “Bana yetkili biriyle görüşme sağla. Bende her şeyi anlatayım.”

-Kayıt sert bir şekilde kapatılır-

Sorgu #1

            “Evet, Doktor sizi dinliyoruz. Neden konseyi alelacele topladınız?”

            “9649 üstündeki son bulgular arşivdeki dosya ile uyuşuyor. Bu da 9649’un Victor Bennark olduğunun %100 kanıtı. Bu dur…”

            “Bu durumu araştırırken birçok koalisyon kuralını ihlal ettiniz doktor. Bunun farkında mısınız?”

            “Ekibimin bir suçu yok Sayın Konsey üyesi. Tüm kural ihlallerini ben yaptım. Ayrıca Nesne#9649 ile konuşmalarımızı kaydettim. İzin verirseniz bu kayıtları dinlemenizi istiyorum.”

-Kayıt cızırtı ile başlar ve yarım saat boyunca devam eder. Tak sesi ile kayıt sonlanır.-

            “Profesör Özcan, bulunduğunuz davranışlar cidden affedilemez derecede işlenmiş ihlaller. Nesne zihninize girip kaçabilirdi ya da daha kötüsü diğer nesneleri özgürleştirebilirdi. Ancak, ilk haftanıza rağmen Bölge-41’e bu şekilde bir nesneyi sahiplendirmeniz ve onu kısa sürede incelemeniz takdire şayan bir hareket.”

            “Teşekkür ederim sayın konsey üyesi fakat benden başka konuşmak isteyen biri var. Sentinel! Nesne 9649’u getir.”

-Sentinel ağır metalik adımlarla odadan çıkar ve on beş dakika sonra 9649 ile gelir.-

            “Konsey üyeleri, işte HighStale’ın gerçek kurucusu, Aykırı Victor Bennark!”

            “Hayatta olman bizi şaşırttı Victor, devletler adını yasakladı, HighStale artık boş bir kasabadan ibaret. Neden ortaya çıktın?”

            “Tek biri için, siz onu yakından tanıyorsunuz konsey üyesi. Sizin AR-GE şirketinize fon sağlıyor tıpkı diğer üyelerin şirketleri gibi.”

            “Victor sen…”

            “Bir dakika doktor şurada insan gibi tartışıyoruz. Amacım o kişi konsey üyeleri. Durumlarınızın farkındayım, çoğunluğunuz çeşitli nedenlerden ötürü onun emrine girdiniz ya da tehdit edildiniz. Bu durum Dünya için ilk kez olmuyor.”

            “Büyük Savaşı kaybettin Victor! Hepimiz biliyoruz.”

            “Siz sadece HighStale savaşını biliyorsunuz. Asıl savaş hâlâ devam ediyor kanıtlamama izin verin.”

            “Aslında seni şurada Sentinellerin önüne atmalıyım. Dinliyorum.”

-Victor zorlanarak tekerlekli sandalyeden kalkar. Paslı metalin çıkardığı sesle herkes kulaklarını kapar. Victor iki adım öne gelir ve doğrulur.-

            “Buradaki çoğu üye ve bilim insanlarının ataları HighStale savaşında canlarını verdi. Fiziksel olarak herkes bir şey kaybetti. Siz atalarınızı ben ise güvendiğim insanları ve sevdiğimi kaybettim. En yakın arkadaşımı saymıyorum bile. O kişi o gün savaşta değildi. Lejyonları oradaydı. O sırada kendisi şirketin kasasında servetini tren yolları ile Ukrayna - Pripyat’a taşıdı. Savaştan 48 yıl sonra gerçekleşen faciayı hepimiz biliyoruz. Bölge oluşumunda tüm yatırımını araştırmaya ve bölgeye yatıran WeyTech çeşitli yalanlarla sizlere ve Bölgeye el koydu. Bu şekilde siz batarken o yükseldi. Konsey başkanının kızının kaybolma sebebi o. Kızınız HighStale ’de başkan, lüks bir odada WeyTech tarafından misafir ediliyor. Size gelince Konsey Üyesi Murat Yılmaz namı diğer O-002, eşinizin ölüm sebebi yanlış teşhis değildi, benim kanımı ameliyattan sonra biri seruma enjekte etti. Adrenotoksin su ile birleşirse saydamlaşır. Sizden tek bir isteğim var konsey ve üyeleri! Beni serbest bırakın. Böylece bu tehdit son bulsun.”

            “Çıkarın şunu buradan! Proje iptal edilmiştir, bütün ta…”

            “02! Kimin adına karar veriyorsun acaba? Seçimlerde olman seni konsey başkanı yapmaz! Çık dışarı.”

-Ağır kapı sertçe vurulur, ses tüm odada yankılanır.-

            “Sana hiçbir şey vaat edemem Victor. Irkın tüm Dünya ülkelerine büyük hasarlar verdi. Kurduğun ülke neredeyse gökten başımıza, İstanbul’a düşüyordu. Türkiye Cumhuriyeti bu riski göze almaz. Bak alamaz demiyorum kesin ve net! Almaz. Diyelim ki aldı, şuradan şuraya sadece iki adım için bile zorlanıyorsun, dostların dediğin insanların yarısı ya hapiste ya da Zincirlikuyu’da mışıl mışıl yatıyor… Bana bir şey vaat et Victor, bende sana bir şeyler vaat edeyim. Toplantı bitmiştir, konsey üyeleri dağılabilir. Yeni bir emre kadar Nesne 9649 hücresinde azami miktarda malzeme ile tutulacaktır.”

-Sorgu sonu- 

Girdi#4

Konsey son kararını verdi. Karar az önce elime vardı, duyduğuma göre de bu dosya en son bana ulaşıyor. İçinde her şey olabilir ya terfi ya da idam. Karara göre ölmüyorum evet bu gayet iyi. Devamı ise çok garip, Victor ile çalışabilirim ama aynı zamanda çalışamam? Bunu tamamdan ziyade devam olarak algılıyorum ve Victor ile çalışmaya devam ediyorum.

Saklama Prosedürleri “Güncellenmiş”: 24/01/22 Tarihli gerçekleşen ihlalde birden fazla nesneyi kaçmaktan kurtaran ve çalışanların çoğunluğunu koruyan Nesne#9649, belirli kat izinleri ile en az 1 Sentinel eşliğinde hücresinden çıkmasına ve tamirinin görülmesini engelleyecek unsurların kaldırılması konseyde tartışılmış ve kabul görülmüştür. Nesne önceki karara nazaran hâlâ polikarbon hücrede tutulmalı ve metallerden olabildiğince uzak tutulmalıdır.